Sosyal medyada gördüğünüz her iddiaya anında inanıyor musunuz? 'Çok güvenilir' zannettiğiniz gazetecilerin 'doğru' bilgi verdiğinden ne kadar eminsiniz? Futbolda ara transfer döneminin yaklaştığı şu günlerde, sizi bekleyen kurgulu yalanları ve manipülasyonları irdeledik. Kandırılmamak ve Sosyal medya kobayı olmamak sizin elinizde... Alican ÖZCAN | Tarih 2009… Eski milli futbolcu Oktay Derelioğlu yorumculuk yaptığı bir spor programında, sonradan dillere pelesenk olan şu cümleyi kurdu: “Eto’o bitmiş.” O yıllarda Barcelona’da forma giyen ve dönemin en iyi forvetleri arasındaki Kamerunlu golcünün Fenerbahçe ile her konuda anlaşma sağladığı iddiası, Derelioğlu’nun İspanya’daki ‘bir arkadaşından’ aldığı bilgiye dayanıyordu. O sezon Inter’e giden yıldız forvet, “Eto’o bitmiş” sözünden 6 yıl sonra Türkiye’ye gelse de, bu cümle artık bir fenomen olmuştu. Derelioğlu güvendiği bir kaynaktan bilgi almış ya da birileri onu yanıltmış olabilir. Ancak dünya yıldızlarının adının büyük takımlarla anılması durumu medyamızda ne ilkti, ne de son oldu. Neredeyse tamamı asparagas transfer haberlerinden oluşan gazeteler yıllarca satış rekorları kırdı. Eskiden gazeteler ve televizyonlar aracılığıyla ortaya atılan iddialar, artık sosyal medya sayesinde çok daha kısa sürede, milyonlara ulaşma imkanı buluyor. Ve bu durum manipülasyonu beraberinde getirirken, sektörde de birçok dinamiği yerinden oynatıyor. ‘Güven’ duygusunun yerini paranoyaya bıraktığı şu günlerde, futbolda ara transfer döneminin yeniden (5 Ocak) açılacak olması ve transfer iddialarının tekrar gündemimize girmesi bazı soruları sormamıza neden oldu. Sosyal medyada ‘trend’ olan her iddiaya inanmalı mıyız? “Kulübe çok yakın kaynaklardan aldığım bilgiye göre” cümlesinin son kullanma tarihi nedir? Kulüpler sosyal medyadaki iddialardan zarar mı görüyor, yoksa fayda mı sağlıyor? “Uzaktan yuvarlak görünen kulelerin, yakından bakınca dört köşeli olduklarını birçok defa gördüm” Rene Descartes / Fransız filozof, matematikçi ve yazar
Bilgi kaynağına dönüşen Twitter
Eskiden bir konu hakkındaki bilgiye ulaşabilmek için ertesi gün çıkacak gazeteler beklenir ya da haber kanallarının ilgili haber bültenleri izlenirdi. Ancak sosyal medyanın hayatımızda yarattığı değişimlerden biri de ‘bilgiye anında ulaşmayı’ sağlaması oldu. Artık televizyon yayınlarını ya da gazeteleri beklemeden, Twitter üzerinden doğru/yanlış ayırt etmeksizin her türlü bilgiye ulaşabilmek mümkün. Ve bu durum birçok manipülasyonu da beraberinde getiriyor. Örneğin transfer haberleri. Futbolseverlerin ezelden beri ilgiyle takip ettiği, gerçek dışı olduğunu bilmesine rağmen okumayı tercih ettiği transfer haberleri, Twitter sayesinde milyonlarca insana anında ulaşabiliyor. Sadece bu tarz paylaşımlar yapmak üzere açılmış ve on binlerce takipçisi olan Twitter hesapları bulunuyor. Birçoğu uydurma bilgiler sızdırıp sosyal medyada gündem yaratmaya çalışsa da, nadiren de olsa doğru bilgi paylaşanlara denk gelmek mümkün. Bunun sebebi ise, çok sayıda insan istihdam eden büyük kulüplerin, gizli bilgilerin sosyal medyaya sızmasına genellikle engel olamayışı.Bilerek sızdırılan asparagas haber!
Sosyal medyadaki bazı transfer dedikoduları, dikkat çekmeyi ya da etkileşim almayı hedefleyen hesaplar tarafından ortaya atılır. Ancak bazı durumlarda ise, bu dedikodular bilinçli olarak tasarlanır. Avrupa’nın en büyük kulüpleriyle çalışan ünlü ve deneyimli bir menajer, bazı iddiaların daha stratejik hedefleri olduğunu söylerken çok daha büyük bir ‘dedikoduyu’ ortaya atıyor: Kulüpler ve menajerler bazen kendi çıkarlarına hizmet etmesi için transfer ekosistemine kasıtlı olarak yanlış bilgi veriyor.Post Truth kavramı
“Post truth” yani “Hakikat sonrası siyaset”, kamu politikasını görmezden gelerek, duygulara hitap ederek ve olgularla desteklenmeyen bir mesajı tekrar tekrar öne sürerek siyaset yapma kültürüdür. Hakikat sonrası ile geleneksel tartışmayla olguları yanlışlamanın farkı, birincide olgulara itirazın ve uzman görüşlerinin duygulara seslenmekten daha önemsiz kalmasıdır. Bu çağdaş bir sorun olarak görülse de, bazı uzmanlar bunun çok uzun zamandır siyasi yaşamın bir parçası olduğunu ve internetin getirdiği sosyal değişimler sebebiyle son dönemde daha çok belirginleştiğini savunur. (Vikipedi)